Herkesin en çok sorduğu sorulardan biridir “ dönünce neler oluyor?” Dönüş Yolculuğu ile bedenimizin alışık olduğu hareket ve görüş alanını, merkezimizi keşfedip dengede kalarak değiştiriyor, zaman ve hız kavramlarının ötesine geçiyoruz. Kontrollü bir kontrolsüzlük oyunu olan dönüş eylemiyle zihnimize bildiklerini unutturuyor, yeni bilgiler toplaması için farklı bir alan açıyoruz. Bu alışılmadık yeni bilgiyi zihnimize öğrettiğimiz takdirde, duygularımızla saf bir şekilde buluşmanın kapıları açılıyor. Bu sayede gerçek enerjimizin potansiyeli açığa çıkmaya ve sınırlar kalkmaya başlıyor.
Dönüşle, kendimizi içimizdeki gökle yeri birleştiren hayat ağacını gerçekleştirirken buluyoruz. Hayat ağacı pek çok kadim öğretide eşit kollu artı şeklindedir. Yatayda dünya, dikeyde semavi alem tarif edilmiştir. Dönüş sırasında vücudumuzun aldığı şekli düşünür isek, kollarımız dünyayı yani lineer zamanı (doğumdan ölüme) ayaklarımızdan başımıza olan dikey gövde ise semavi alemi oluşturur ve dönerken zamanın nasılda çizgisel değil matris olduğunu deneyimlemeye başlarız.
Yaşadığımız fiziksel hızlanmayla oluşan santrifüj etki, kan dolaşımının hızlanması, solunumun artması, beden ısısında yükselme; kaslar, bezler, organlar ve liflerde etkinlik artışına sebep olur. Ortaya çıkan hiperventilasyon, hormonal değişimler ve sinir sistemindeki alışılmadık elektrik akımları oluşur.
Bedenin kapasitesinin ve esnekliğinin artıp, gereksiz enerji harcayışın azalması ve enerji düzeyinin yükselmesi sonucu, beden kayıtlı bilgisinin ötesine geçmeye başlar.
Sinir sistemindeki alışılmadık elektrik akımları sebebiyle temel bilgilerinin dışına çıkmak, zihinde genişlemeye yol açar. Dünyayı alışa geldiğimiz şekilde algılamanın ötesine geçeriz. Başka bir bilinç düzeyine sıçrarız.
Daha alt düzeylerdeki duyguları ve enerjileri canlandırıp onları yönsüz bir şekilde açığa çıkarır. Vücudumuzun elektromanyetik alanı zamanla çevresindeki titreşimleri kendisine çeker ve depolar. Dönüş başlattığımızda, bir Enerji-Spiral etkisi başlatırız. Bu santrifüj eylem, üzerimizde depolanmış bilumum yabancı, veya yavaş titreşimli enerjileri dışarı doğru hareket ettirmemizi ve onlardan kurtulmamızı sağlar. Kısaca vücuttan negatif enerjileri silkeleyip bedenden dışarı fırlatır.
Kendi etrafımızda dönerek bedenin üst kısmında bulunan enerjiyi bedenimize merkezleriz. Kendimize ait olan bu enerjiyi, bedenin orta kısmına - Kalp hizasına çekmiş oluruz. Dış dünya bilincinden iç dünyaya daha akıcı şekilde geçeriz.
Döndükçe bütün algılar değişmeye başlar. Gözlerin görüşü, hızın hissi ve denge merkezinin onu sağlayışı değişir. Duyular bilgiyi farklı toplamaya başladığında, alışık olduğumuzun dışına çıkmaya ve zihni yeni enformasyonlarla çalışmaya alıştırmaya başlarız. Netsiz görmenin bir engel olmadığını, yön algısı karıştığı halde bedenin ayakları üzerinde durabileceğini ve hız almak için mesafe kat etmenin gerekmediğini öğreniriz.
Hale İşsever
コメント